Güz, toplama zamanıdır yaz sergilerini
toprak damda koşuşan yağmur telaşı ile birlikte
kara mürdümleri, kurutulmuş elma dilimlerini
külle sarartılmış üzüm hevenklerini ıslatan hüznü
giderek eğilir gün, gölgelenen bir yüzle
torbalanıp kaldırılır seviler ve bir yere yetişme isteği
yolculuk öncesi korkuları artık dinlenebilir
yatağına çekilir hayat, eski yerine
anımsanan yalnızca keskin acıların izidir
çabucak geçer yaz, bir ömür gibi
güz, bir tutam fesleğendir avucumda sakladığım
sararmış bir fotoğraf karesinden ansızın çıkıp gelen
silinir gider günle birlikte
güz, ay ışığı gibi akar penceremden geceleri
kokun tenimde bütün geçmişiyle
birlikte çıkarız gurbete yeniden
Ali F. Bilir
Bir cevap yazın