Ali F. Bilir’in öykü kitabı Denize Varınca Güncel Sanat dergisinin Mart-Nisan 2020 sayısında Hasan Akarsu tarafından tanıtıldı.
—-
ALİ F. BİLİR’İN ÖYKÜLERİ: “DENİZE VARINCA” (*)
Hasan Akarsu
Ali F. Bilir, 1945 Gülnar-Mersin doğumlu olup öykü, roman ve şiirleriyle tanınır. Birçok kitabı ve ödülü olan yazar, yeni yapıtı “Denize Varınca”da on üç öyküsüne yer verir. Öykülerinde kırsal kesim insanının acıklı yaşamlarından izler vardır.
“Ölü Balık İmgesi” öyküsünde olaylar küçük kıyı kasabasında geçer. Kıyıya vuran balıkların öldüğü, kasabanın bir yıkım yaşadığı günleri yansıtan yazar, kızları olan bir aileyi tanıtır. Sevginin kuruduğu günleri, yaşamı kuruyan ırmağa benzetir. Adam, tekdüze yaşamdan bıkıp geçmişiyle yüzleşir ve evini terk eder.
“Selime” öyküsünde, eşiyle ve nişanlı kızıyla mutlu yaşayan “Büyük Tanrı”nın işyerinde tutuklanıp yargılanması anlatılır. Yargıçlar arkadaşı olsa da Çulsuzlar köyünden Memed kızı Selime mahkemede yaşadıklarını anlatır ve Büyük Tanrı’dan davacı olur. Babası Kuvayı Milliye’ye katılıp şehit olur, sevgilisi askerdir, annesi yatalaktır. Aç kaldığı için köyün ağası Sarıbaş Süleyman Ağa’dan yardım ister, ağa ve adamı Kırkayak Hıdır, birlikte tecavüz ederler Selime’ye. Büyük Tanrı olanlara üzülür. Selime zorla kötü yola düşer.
“Kanlı Pazar” öyküsünde, işçi eyleminde İstanbul-Taksim’de yaşanan kanlı olaylar anlatılır. Beyazıt’tan başlatılan devrimci işçi yürüyüşünde 6. Filo kınanırken, ülkücülerin 6. Filo’yu kıble yapıp namaz kılmaları, işçilere, polislerle birlikte saldırmaları etkili bir dille yansıtılır. Üniversite öğrencilerinden Umut-Hasan-İbrahim de eylemdedir. Sakallı bir gerici tarafından Umut’un bıçaklanması, polisin olayı görmezden gelmesi ibret vericidir.
“Döngü” öyküsünde bir dağ kasabasına sürgün giden devrimci öğretmenin zorlu yaşamı vardır. Eşini ve kızını doğum sırasında yitirir. Oradan da sürgüne gönderilirken uğurlayan kimsesi yoktur. Yalnızca yaşlı ev sahibi kadın, otogara kadar yürüyemediği için uğurlamaya gelemeyeceğini söyler. Onun insanca duyguları umut vericidir.
Yazar, diğer öykülerinde de aynı acıklı olayları anlatmayı sürdürür. “Umuda Kaçış”ta annesi ölen, babası da bunalıma giren Hasan çocuğun okumak için kente kaçışı anlatılır. “Eve Dönüş”te, ailesinin uğurlayıp askere gönderdiği İsmail’in iki yıl sonra askerliğini bitirip döndüğünde evlerinin yıkıldığını, ailesinin başka yere göçtüğünü öğrenip niçin askerlik yaptığını sorgulaması yansıtılır. “Dışarda Kalanlar”da köyden ağa baskısıyla kente kaçan ailenin dramı vardır. Çöpleri değnekle karıştırıp yiyecek arayanlara karışır ailenin çocuğu Mustafa. “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?” zor durumlarda herkesin birbirine sorduğu bir sorudur. Yazar da hakkın, adaletin, özgürlüğün olmadığı Anka ülkesinden, her şeyin güzel olduğunu bildiği Hindu ülkesine gitme düşünü kuran kişisini anlatır. “Sınav” öyküsünde güçlükle okuyan üniversite öğrencilerinin sıkıntıları, devrimci öğrencilerin boykotu anlatılır. “Göçüyoruz” öyküsü de ağa baskısıyla köyden kaçmak zorunda kalan ailenin yaşadığı zorlukları yansıtır. Yalnız, insanlığın ölmediği, dağdaki bir çobanın onları çadırına alıp sahiplenmesi insanlık için umut vericidir. “Babaannem”de, babaannenin karlı kışta cenazesinin götürülüşünden etkilenen çocuğun durumu yansıtılır. “Sera” öyküsü, seracılıkla geçinen ailenin fırtınada serasını koruma çabasını, patrondan aldığı parayı nasıl ödeyeceğini düşünmesini yansıtır. Turna bebeklerini ateşli hastalıktan yitirmeleri de büyük acı verir aileye. Kitaba ad olan “Denize Varınca” öyküsünde yürüme engelli Memedali adlı çocuğun denize varıp midye kabuğu, denizyıldızı toplama özlemi vardır. Babaannesinin onu iyileştirmek için, yürütebilmek için boşinançlara sarılıp çabalaması da anlamlıdır.
Yazar Ali F. Bilir’in “Denize Varınca”daki on üç öyküsünde, kırsal kesim insanının acılarını yansıtırken olayların geçtiği yerleri, şiirsel bir dille anlattığı, ustalıkla betimlediği gözlenir.
(*) Denize Varınca-Ali F. Bilir, Öykü, E Yayınları, 1. Basım, Ocak 2020, 96 s.
(Güncel Sanat-Alanya, Mart-Nisan 2020)
Bir cevap yazın